3 Mayıs 2010 Pazartesi

Uuu çook şey var anlatacak ama hiiiç halim yok!

Boynumdan başlayan bir baş ağrısı iki gündür bırakmadı peşimi. Kafamın içine sanki bir sürahi suyu boşaltmışlar gibi..Hepsinin üzerine tatsız yoğun bir pazartesi geçti ki, çok sevdiğim işimi daha çok sorgulamama sebep oluyor son günlerde yaşananlar.

Cumartesi Arda' nın yememesi gereken tatlı ile yaşadığı aşk..





Pazar bol güneş, arkasına hiiiç bakmadan uzaklaşan sıpanın peşinden milyon kere turlanan çayır çimen..Ki benim tur sayım azdır, Çağlar bayağı yol yaptı ama :) 







Sonuç:  güneş ve temiz havadan çarpılmış bir anne ama cin gibi ayakta full enerji yola devam eden çocuk.. Bizdeki manzara budur.

Birden bire büyür mü bu modeller? Haller tavırlar filan?  Kariyer nedir, gerekli midir, öncelik midir? Bunları yatay vaziyette düşüneceğim sanırım..




Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails