Önce bu akşama dair bir not:
Memesiz uyudu Arda. Ağlamadı , dertlenmedi, meme verdim ama şimdi meme emelim sonra gidip yatağa yatacağız ve öyle uyuyacağız dedim. Sıcaktan sanırım memeyi de çok uzun emmedi. Terliyoruz ikimiz de kucak kucağa olunca. Sonra hadi uyuyalım dedi, gittik ışıkları kapadık biraz pış pış, arada kafayı kaldırıp Baba? dedi, o da uyuyor akşam oldu dedim. 10-15 dk da uykuya daldı.
Darısı yarın akşama, hedefim şu anda memeden kesmek değil, uyu ile memeyi ayırmasını sağlamak sadece..Bu bizim için doğru bir başlangıç olacakmış gibi hissediyorum şimdilik..
Bu dandik plastik el arabası vari oyuncak taaa Düsseldorf' tan buraya taşındı. Bir ara deli miyiz diye düşündük, sapını tekerleklerini çıkarıp paketlemek gerekti, yol boyu Arda' nın aklına vurup Aaba? Neede? Acalım mıııı? soruları ile savaşmak zorunda kaldık. Ama onun koca oyuncakçıda yüzlerce oyuncak arasından bunu seçip keyif kahkahaları ile aşağı yukarı dolandığını, yerlerde bununla süründüğünü düşündükçe iyiki de taşıdık diyoruz karı koca :)
İki grup şey var çok zamandır ilgisini çeken ve hala tutku ile ilgilendiği, biri sopası olan itmeli çekmeli oyuncaklar, bunlara sopa benzeri oyuncak tornavida ve sopaya benzer oltaları olan balık tutma oyunu da ekleyebiliriz.
Bir diğeri de her nevi elektrikli aletler. Çamaşır, bulaşık ve kurutma makinesi, elektrik süpürgesi, saç kurutma makinesi, fırın ve akla gelebilecek her türlü elektrikli alet Arda' nın vazgeçemedikleri arasında. Antwerpteki oyuncakçıda da uzun süre ütü masası ve ütü ile oynadı, ikinci tercihi ise bir scooter dı.
Bir çoğunu ellemesine izin veremiyoruz, hele şimdi artık bakmakla da tatmin olmuyor, fişleri gösterip 'tatalım mi bunuuuu?' diye uzata uzata fişi prize takalım mı diye soruyor..Bu ilgi çamaşır makinesi alırken çocuk kilitli olanı seçmemize, ütüyü çekyatın altına saklamamıza filan neden oluyor.
Bir kaç ay öncesinde yolda, mağaza ve restoranlarda gördüğü sopalı süpürgeleri almak için ağlarken artık, onlar bizim değil, abinin amcanın diye kendini telkin edip yoluna devam ediyor.
Geçenlerde Duygu teyzesi ona hem oyuncak ütü hem de elektrik süpürgesi almıştı. İkisi ile de oynadı, sonra süpürge bozuldu. Yenisini almadık taa bugüne kadar. İlgisi de sönmüş gibiydi biraz .
Ama evden uzak olunca özlemiş midir nedir dün akşam evdeki elektrik süpürgesi başında zaman geçirmek zorunda kaldık. Fişi takmaya beni ikna edemeyince bozuumus bu dedi :) Evet dedim bozulmuş baba gelsin tamir etsin. Demez olaydım.!
Gece baba gelmeden uyudu Arda , sabah kendine geldiğinde yaptığı ilk iş evin içinde tornavidasını arayıp babayı tamirata sürüklemek oldu. Hem onu rahatlatmak hem de elektrik süpürgemizi kendisinden kurtarmak için akşama sana çalışanını getireceğim bugün bununla oynamak yok dedim ve çıktım. El mecbur aldım tabi bir tane. Almak birşey değil de kasadaki çocukla garip bir monolog geçti aramızda , monolog diyorum çünkü o konuştu ben sözcüklerimi boşa sarfetmemek için sustum..
Paket ister misiniz dedi hayır dedim ama yanımdaki arkadaşım biz paket kağıdını alalım, kendimiz paketleriz dedi. Pembe bir kağıt verince siz maviyi verin bu süpürge minik bir beye gidiyor dedi. O anda kasadaki çocukta hatlar koptu sanırım. AAA kız çocuklarının erkek oyuncakları ile oynadığını gördüm ama böylesini görmedim, aman dikkat edin uzaklaştırın vs dedi!! Pek kavrayamadım ilk başta ne demek istediğini ama ilerleyen cümlelerde anladım ki hem erkek çocuğunun ileride ev işi yapmasına karşı mutlaka önlem alınmalı diye düşünüyor arkadaş, hem de oğlumun cinsel tercihlerinden şüpheli!! E yuh dedim artık, bu nasıl bir zihniyet, bu zihniyetin yetiştirdiği çocuklar nasıl insanlar olacaklar??
Arda pek mutlu süpürgesi ile , süpürmekten çok sesi, haznesi ve takılıp çıkarılan parçaları ile ilgileniyor ben o mutlu olduğu için mutluyum da aklım o kasadaki çocukta kaldı, bakmayın çocuk dediğime koca adam, var mı acaba kendi çocuğu?? Yoktur değil mi yoktur..
Paylaş
2 yorum:
Zeynep fırsat buldukça yazılarını okuyorum keyifleee! Arda nın süpürgeyle oynamasına da bayıldım. maalesef oyuncakları hatta renkleri bile kız-erkek diye ayırabiliyor insanlar. valla ben erkek oyuncakları ile çok oynadım, arızam varsa bundandır:) kızım büyüsün ben de ona arabalar, düğmeli direksiyonlar falan alıcam. önyargılı olmasın ve kısıtlamayalım zaten büyüyünce yeterince kısıtlanacaklar. sevgiler.
Yazınız yol gösterici olmuş. Elinize sağlık. Kasiyerin davranışı koskoca bir toplumu özetler nitelikte. Sadece gözümüze sokulduğunda görüyoruz ama malesef bu her yaşta ve her durumda böyle.
Yorum Gönder