Yaklaşık 3-4 hafta oldu heralde, marketten temizik maddesi, tuvalet kağıdı, çöp torbası ve benzerleri dışında alışveriş yapmamaya çalışıyoruz.
Bu kuralı karışık ekmek unu almak ve organik soya sütünü denemek için bozdum geçenlerde. Bir de Arda için mısır unundan yapılmış makarna almak için kullanıyorum marketi.
Onun haricinde sebze, meyve, yumurta ve geçen haftaya kadar da sütü Pınar Hanım' dan sipariş verdik.
Hafta başı Arda için pişirdiğim bir bütün ekmeği olduğu gibi kreşe yollamaya başladım.
Dolapta saklayıp ısıtarak veriyorlar, böylece sabah kahvaltılarında yaptıkları yumurtalı ekmek vs gibi şeylerde Arda' nın ekmeği hazır oluyor. Bunun sonucu baktım ki ekmek atmıyoruz artık.
Evde tutup, dilim dilim gönderirken bayatlatıp atıyorduk basbayağı yada buzluğa atıyordum köftede kullanmak için bu sefer buzluk ekmekten geçilmiyordu.
Sebzeyi Pınar Hanım' dan sipariş edip marketten almamak için çaba göstermenin bir güzel yanı daha oldu, daha az yemek israf etmeye başladık. Oradan gelen sebzeleri çabucak tüketmek gerekiyor. Marketten ve pazardan aldıklarınız kadar uzun süre durmuyorlar dolapta. Az az almaya, sebzelikte kalanları farkında olmadan takip etmeye ve siparişlerimizi ona göre vermeye başladık.
Dün akşam da yine Arda için poğaça yapıp okula göndermem gerekiyordu. Açıkçası içine koymak için patates haşlamaya filan da üşendim , dolaptaki kötü olmasına ramak kalmış bütün otları topladım bir araya, maydanoz, dereotu, nane, ne varsa işte, hatta az biraz ısırgan, biraz da peynir, çok acayip bir poğaca içi oldu.
Zaten poğaçaların kendi acayip. Mısır unu, yulaf unu ve taa bir zamanlar çok azcık sipariş edebildiğim soya unundan kalanı karıştırınca rengi kahverengiye çalan , kıyır kıyır bir hamur oluyor. Hah dedim bu içi de koyunca artık yenmez yutulmaz birşey olur.
Umduğumdan çok daha güzel oldular. Pişince ben bir tane yedim. Sabah da her ihtimale karşı Arda' ya tattırdım. Baktım gerisini arıyor, olduğu gibi gönderdim hepsini okula.
Azcık uğraşınca, tembellik etmeyince oluyormuş meğer, uğraşmaktan öte alışkanlık edinmek için çaba gerekiyormuş. Çalışan ve evde temizlik haricinde yardımcısı olmayan bizim gibi bir aile için zor bir düzen aslında bu ama olağanüstü birşey de değil. Şimdiye kadar çoktan yapmamız gerekeni yapıyoruz sadece, tembellikten yapamadığımızı..
Bir de diyorum şu buğdaysız tarifleri hafiften bir köşelere yazsam mı?
Mecburiyet yaratıcılık getiriyor, ama yazmayınca benim her bir kek, börek, çörek birbirinden farklı oluyor :)
Bu kuralı karışık ekmek unu almak ve organik soya sütünü denemek için bozdum geçenlerde. Bir de Arda için mısır unundan yapılmış makarna almak için kullanıyorum marketi.
Onun haricinde sebze, meyve, yumurta ve geçen haftaya kadar da sütü Pınar Hanım' dan sipariş verdik.
Hafta başı Arda için pişirdiğim bir bütün ekmeği olduğu gibi kreşe yollamaya başladım.
Dolapta saklayıp ısıtarak veriyorlar, böylece sabah kahvaltılarında yaptıkları yumurtalı ekmek vs gibi şeylerde Arda' nın ekmeği hazır oluyor. Bunun sonucu baktım ki ekmek atmıyoruz artık.
Evde tutup, dilim dilim gönderirken bayatlatıp atıyorduk basbayağı yada buzluğa atıyordum köftede kullanmak için bu sefer buzluk ekmekten geçilmiyordu.
Sebzeyi Pınar Hanım' dan sipariş edip marketten almamak için çaba göstermenin bir güzel yanı daha oldu, daha az yemek israf etmeye başladık. Oradan gelen sebzeleri çabucak tüketmek gerekiyor. Marketten ve pazardan aldıklarınız kadar uzun süre durmuyorlar dolapta. Az az almaya, sebzelikte kalanları farkında olmadan takip etmeye ve siparişlerimizi ona göre vermeye başladık.
Dün akşam da yine Arda için poğaça yapıp okula göndermem gerekiyordu. Açıkçası içine koymak için patates haşlamaya filan da üşendim , dolaptaki kötü olmasına ramak kalmış bütün otları topladım bir araya, maydanoz, dereotu, nane, ne varsa işte, hatta az biraz ısırgan, biraz da peynir, çok acayip bir poğaca içi oldu.
Zaten poğaçaların kendi acayip. Mısır unu, yulaf unu ve taa bir zamanlar çok azcık sipariş edebildiğim soya unundan kalanı karıştırınca rengi kahverengiye çalan , kıyır kıyır bir hamur oluyor. Hah dedim bu içi de koyunca artık yenmez yutulmaz birşey olur.
Umduğumdan çok daha güzel oldular. Pişince ben bir tane yedim. Sabah da her ihtimale karşı Arda' ya tattırdım. Baktım gerisini arıyor, olduğu gibi gönderdim hepsini okula.
Azcık uğraşınca, tembellik etmeyince oluyormuş meğer, uğraşmaktan öte alışkanlık edinmek için çaba gerekiyormuş. Çalışan ve evde temizlik haricinde yardımcısı olmayan bizim gibi bir aile için zor bir düzen aslında bu ama olağanüstü birşey de değil. Şimdiye kadar çoktan yapmamız gerekeni yapıyoruz sadece, tembellikten yapamadığımızı..
Bir de diyorum şu buğdaysız tarifleri hafiften bir köşelere yazsam mı?
Mecburiyet yaratıcılık getiriyor, ama yazmayınca benim her bir kek, börek, çörek birbirinden farklı oluyor :)
Paylaş
4 yorum:
Bir tanesin Zeynep ya.. Herkes senin gibi olsa keşke. Ben de uzun samandır senin gibi marketten alışverişi kestim. Elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorum çocuklarımıza daha iyi bir dünya bırakabilmek adına. Bence de yaz tarifleri... İnsanların çok işine yarayabilir. Bir de geçenlerde bir kitap gördüm glutensiz tarifler diye. Pek güzel şeyler vardı içinde
Umur' cum ne iyi oldu ses verdin :) Yazayım bakayım ufaktan belki dediğin gibi birilerinin işine yarar.Glutensiz tarifler.. Bakacağım:)
zeynep, ekmekleri makinede mi yapıyorsun ? markası, kullanımı hakkında bilgi verir misin ? bend ekmeği evde yapmak istiyorum. çalışırken hep marketten alırdım mecburen, diğerine vakit mi var. ama şimdilerde pazardan alıyorum bende.. daha taze oluyor. düzen olmuş işte ne güzel. birde kek, poğaça gibi şeyleri buzd. poşeti ile deepfreze atabilirsin. tazecik çıkıyorlar. mikrodalgada ısıtıyorum çok rahat oluyor. hafta sonu yapıp at gitsin.. hafta içi çıkarıp koyasın beslenme çantasına....sevgiler
Esra evet makinede yapıyorum.Esse' nin Essenso ekmek yapma makinası bendeki. Marketlerde satılan ekmek unu karışımları için makineye koyup düğmeye basmaktan başka bir şey yapmıyorsun açıkçası. Onların kıvamları mutlaka tutuyor ama eğer kendin yapmak istiyorsan o zaman baya bir malzemeyi heba ediyorsun ölçüyü tutturana kadar, en azından bende öyle oldu. Ya suyu tutmadı ya mayası az geldi,, Mısır ekmeğini kendim ocağın üstünde tavada yapıyorum,diğerlerini de bazen hazır karışımları, bazen de tutacağına güvendiğim tarifleri makinede yapıyorum. Bir de tabii sen beyaz unu rahat kullanacağın için çok daha rahat tutacaktır ölçüler..Buzluk güzel fikir :)
Yorum Gönder