Her insan öyle yada böyle öğrenir, az yada çok, içinden gelerek yada zorlanarak..
Ama öğrenir, öğrenme yetisi ile doğar..
Oysa her insan öğretemez..
Bir başkasına ufacık bir şeyi öğretmek ne zor bir eylemdir..
Kendimden pay biçiyorum.
3 senenin sonunda çocuğumun bilmesini istediğim bir şeyi ona vermeden önce,
yada edinmesini umut ettiğim bir alışkanlığı kazandırmak için çabalamadan önce,
onun öğrenme stiline uygun yolu seçmeye çalışıyorum.
İlk başta nasıl öğretebileceğimi düşünüyorum, onu kırmadan, üzmeden, istemesini sağlayarak, ilgisini çekerek, örnek olarak öğrenmesini nasıl sağlarım diye kafa yoruyorum ve ben bunu tek bir çocuk için yapıyorum ve 3 sene sonra ancak yarım yamalak yapabiliyorum..
Üstelik kendi çocuğumla aramda ucu bucağı olmayan bir sevgi, güven ve gönül bağı varken..
Bir öğretmenin tek bir çocuğa bile bir şey öğretebilmesi için önce gönül bağını kurması gerekiyor, güven vermesi, sevmesi, örnek olması ve daha nicesini yapması gerekiyor.
Zaman zaman kendi çocuğumuza sabredemezken, onun onlarca çocuğa aynı sabrı ve özeni göstermesi gerekiyor..
Hani sevilen öğretmenler vardır, bir de sevilmeyenler..
İşte o gönül bağını kuranlar ister istemez seviliyor.
Ağızlarından çıkan her söz, yaptıkları her hareket genç beyinler tarafından emiliyor..
Çok güzel anılarım var benim öğretmenlerimle..
Biraz ürktüğüm ama sonsuz bir saygı duyduklarım da oldu, içimde en ufak bir korku / çekingenlik kırıntısı olmadan karşısına çıkıp, sorabildiğim, konuşabildiğim, tartışabildiğim ve özlediğim öğretmenlerim de oldu..
Gençlik hezeyanları ile gözlerim kızarmış girdiğim okul tuvaletine arkamdan girip, bana kocaman sarılan ve ne oldu diye bile sormayan öğretmenlerim oldu, çok şükür..
Kötüleri de oldu ama ilk anda hiç biri gelmiyor aklıma işte..
Geçen sene allah karşımıza iyi öğretmenler çıkarsın diye dilemiştim.
Çocuklarımız adına dileğim hala yerinde duruyor..
Benim güzel andığım gibi, anılarında sıcacık kalan öğretmenleri olsun oğlumun ve tüm çocukların..
Ve öğretmenler,
hani daha yeni 75 tanesini duvarların altına gömdüğümüz öğretmenler..
Hayatta kalan ama deprem bölgesinde okullar kapalı olduğu için ücretlerini alamayan öğretmenler..
Bu 24 Kasım asıl onların olsun,,
Hem savuralım onları bir yana, çektirelim, zora koşalım.. Hem de çocuklarımızı çok sevsinler, koruyup kollasınlar, çocuklarımızın karşısına çıktıklarında akıllarında bir tek bizim yavrularımız ve onların geleceği olsun isteyelim..
İsteyelim bakalım.. Belki olur..
Yüreğinde sevgi olan tüm öğretmenlerin öğretmenler günü kutlu olsun!
Ama öğrenir, öğrenme yetisi ile doğar..
Oysa her insan öğretemez..
Bir başkasına ufacık bir şeyi öğretmek ne zor bir eylemdir..
Kendimden pay biçiyorum.
3 senenin sonunda çocuğumun bilmesini istediğim bir şeyi ona vermeden önce,
yada edinmesini umut ettiğim bir alışkanlığı kazandırmak için çabalamadan önce,
onun öğrenme stiline uygun yolu seçmeye çalışıyorum.
İlk başta nasıl öğretebileceğimi düşünüyorum, onu kırmadan, üzmeden, istemesini sağlayarak, ilgisini çekerek, örnek olarak öğrenmesini nasıl sağlarım diye kafa yoruyorum ve ben bunu tek bir çocuk için yapıyorum ve 3 sene sonra ancak yarım yamalak yapabiliyorum..
Üstelik kendi çocuğumla aramda ucu bucağı olmayan bir sevgi, güven ve gönül bağı varken..
Bir öğretmenin tek bir çocuğa bile bir şey öğretebilmesi için önce gönül bağını kurması gerekiyor, güven vermesi, sevmesi, örnek olması ve daha nicesini yapması gerekiyor.
Zaman zaman kendi çocuğumuza sabredemezken, onun onlarca çocuğa aynı sabrı ve özeni göstermesi gerekiyor..
Hani sevilen öğretmenler vardır, bir de sevilmeyenler..
İşte o gönül bağını kuranlar ister istemez seviliyor.
Ağızlarından çıkan her söz, yaptıkları her hareket genç beyinler tarafından emiliyor..
Çok güzel anılarım var benim öğretmenlerimle..
Biraz ürktüğüm ama sonsuz bir saygı duyduklarım da oldu, içimde en ufak bir korku / çekingenlik kırıntısı olmadan karşısına çıkıp, sorabildiğim, konuşabildiğim, tartışabildiğim ve özlediğim öğretmenlerim de oldu..
Gençlik hezeyanları ile gözlerim kızarmış girdiğim okul tuvaletine arkamdan girip, bana kocaman sarılan ve ne oldu diye bile sormayan öğretmenlerim oldu, çok şükür..
Kötüleri de oldu ama ilk anda hiç biri gelmiyor aklıma işte..
Geçen sene allah karşımıza iyi öğretmenler çıkarsın diye dilemiştim.
Çocuklarımız adına dileğim hala yerinde duruyor..
Benim güzel andığım gibi, anılarında sıcacık kalan öğretmenleri olsun oğlumun ve tüm çocukların..
Ve öğretmenler,
hani daha yeni 75 tanesini duvarların altına gömdüğümüz öğretmenler..
Hayatta kalan ama deprem bölgesinde okullar kapalı olduğu için ücretlerini alamayan öğretmenler..
Bu 24 Kasım asıl onların olsun,,
Hem savuralım onları bir yana, çektirelim, zora koşalım.. Hem de çocuklarımızı çok sevsinler, koruyup kollasınlar, çocuklarımızın karşısına çıktıklarında akıllarında bir tek bizim yavrularımız ve onların geleceği olsun isteyelim..
İsteyelim bakalım.. Belki olur..
Yüreğinde sevgi olan tüm öğretmenlerin öğretmenler günü kutlu olsun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder