Pazartesi:
Dört saat kırkbeş dakika uyumuştum ama pek iyi hissediyordum.
Çünkü:
Evet sen başından beri huysuzlandın, huzursuzlandın, rahat edemedin demişti,
dur dur şimdi bir daha söyle anlayamadım diyerek, uykusunu gözünden kovmuştu,,
Konu önemli tabii ama asıl önemli olan ben balkondaki bülbülün yuvasını, minicik kuyruğunu da anlatıyor olsaydım o anda, yada aldığım kilolara parmak hesabı yapıyor olsaydım, yine kovacaktı uykusunu gözünden,,
Sözünden, gözünden ve kalbinden geçenlerin ne kadar bir olduğunu unutmuşum meğerse ben,,
Ayıp bana!
Korkuyorum, yapamıyorum işte diyebildiğim için de aferin!
Salı:
Sesim borozandan halliceydi. Nedeni belirsiz. Arda' ya seslendiğimde anne neden öyle konuşuyorsun deyip, sesini kalınlaştırıp beni taklit ediyordu sıpa!
Öğlen okuldan arayıp kustu dediler, gelmeyin iyi , haber ettik dediler ama dayanamadım.
Gittim aldım eve geldim. Niyetim evde rahat rahat uyusun dinlensindi. Ama ben deli öğle sıcağında arkadaşlarımla içeceğim güzel kahveyi bırakıp yollara düşmüşken o içindekileri dışarı boşaltınca öyle bir iyileşmiş ki yatağın üstünde debelenirken uyumamak için ' Anne sana tatla attiyim mi? ' dedi. İçimden sen kim takla kim ey hantal tospa derkeen hoop bir takla hoop iki takla, üçüncüsünde tutmasan yataktan aşağı gidecek!! Ha dördüncüsünü atabildi mi hayır! :) ama ben yinede içimden geçirdiğim lafı yuttum, oturdum aşağı.
Çarşamba:
Sesim Arda' nın yuva doktorunun gece yatmadan sıcak ballı süt önerisi ile daha duyulabilir halde.
Akşama bahçeli ev yollarında olacağız, bu yaz git gel ile geçecek belli oldu.
Sabah telefon konuşmamı duyan Arda sorunca 'Defne bahçeli evde merdivenlerden düşmüş' diye cevap verdim.
Demiy mi düşmüş anne? Beçitada mı meediven valmış, oldan mı düşmüş? diyerek pek bir ilgilendi olayla. Cümlenin başında Defne' yi Demir anlayınca belçikayı olaya bağladı da merdiveni bağlayamadı şaşkın :)
1 yorum:
:)))
yerim ben onu...geçmiş olsun ikinize de!
Yorum Gönder