Arda sıpası uğruna kendi evimizi bırakıp, kiraya çıkarken klimamızı orada bırakmıştık. Demek çalışırken anlamıyormuş insan sıcağı, şimdi evde tonlarca su kaybediyorum oturduğum yerde ki evimiz her yönden ağaç gölgesi altında. Öyle bodoslama güneş de almıyor, bir de alsa ne olacaktı acaba.
Gözümün önünden habire serin yoğurtlu birşeyler geçiyor, ayran, cacık, yoğurtla yenebilecek her ne varsa işte..
Yarın yine göçeceğiz Maşukiye' ye , ben de gözüme dolaptaki kabakları kestirdim, bozulmasınlar onları bir yoğurda bulayayım ama bu sıcakta kimse benden kızartma yapmamı beklemesin derken ortaya sarımsaklı, dereotlu, yoğurtlu filan görüntü acayip, tadı süper birşey çıktı. Ne zaman lazım olsa fotoğraf makinesi yok yanımda zaten. Oturup yarısını yemeden bir kere olsun çekmek lazımdı.
Akşam baba oğul karşıma geçip bu sepserin ve de yararlı yemeğe çemkirmezlerse ne olayım.
Arda' nın yemiceeem diye ittirip kaktırdığı şeftalilere de bi güzellik yaptım, fırında debeleniyorlar şu anda. Lakin son kararım şudur bundan böyle yemek sabah yapılacak, öğle sıcağında hele ki fırın filan yakılıp saunaya dönen mutfakta durulmayacak. Deli miyim ben ya?
1 yorum:
:))
aynı durumdayım ter bi taraımdan akıyor, spor salonuna gitmeye hiiçç gerek yok yaz sıcağında, mutfak hele yemek yapmak off diorum offf...
tek olsam inan yapmıcam da yemicem de :P
Yorum Gönder