28 Mayıs 2016 Cumartesi

Kara ailesinin evi terketme zamanı!

Blog dediğin altı ayda bir yazılmaz!
Bu hatırlatmayı kendime yaptıktan sonra..

Bu kış çok hızlı geçti sanki. Okulun kapanmasına bir ay kala ben hiç de Türkiye'ye gidecekmiş gibi hissetmiyorum kendimi.

Aslında hazırlanmam lazım. Daha uçak biletlerine bile bakmadım..

Çok özledim aslında annemi, kardeşimi, arkadaşlarımı.. Ne çok şey birikti konuşacak, anlatacak.. Toparlanmam, eksikleri tamamlamam, yaklaşık iki aya yakın sürecek olan evden uzak maceramızın ana hatlarını belirlemem lazım.

Geçen yaz bir ilkti ve çok tatsız bir yazdı.. Onca tatsız gelişen olayların yanında çocuklarım bir yaş daha küçüktü. Benden beklentileri daha fazlaydı. Düşünüyorum da geçen yaz giderken Can' a uçak bileti almıyorduk. Şimdi kocaman bir adam, konuşan, anlatan, kendi yiyen, kendi uyuyan..

Yine de kocaman bir atalet var üzerimde..

İnsanın yaşadığı yer evi oluyormuş bir süre sonra. Ben de alıştım Dubai' ye. Sıcağına bile!!

Bundan iki sene önce birisi bana öyle bir gün gelecek ki 35 derece sıcakta kaldırım boyunca yürüyecek ve terlemekten gocunmayacaksın; bugünkü gibi sıcakladıkça sinirlerin tepene çıkmayacak; ben kış çocuğuyum sıcağı sevmem diye homurdanmayacaksın deseydi inanmazdım.

Geçen yaz bırakırken umurumda olmayan bahçem, bu yaz gitmeden değiştirilecek saksılar, ya ölürse diye nereye nasıl koyacağımı bilemediğim, adını bile bilmediğim minik kırmızı
çiçekli fidanım, begonvillerim bayağı bir umrumda mesela.

Tabii özlediklerim çok ama burada olmayı seviyorum. Zaman geçtikçe bağın azalıyor arkada bıraktıklarınla.

Bahsettiğim ailem, dostluklarım değil..Mesafelerin sağlam bağları daha da güçlendirmesine tanık oldum burada. Dostlarım hala dostlarım, her an herşeyi paylaştığım halleri ile oradalar. Zaman zaman zorlayan şey, ailenin zor zamanında yanında olamamak belki, sevincine üzüntüsüne zamanında yetişememek.. Hep bir geri kalma, eksik kalma hissi..

Azalan bağ diye bahsettiğim daha maddi konular.. Banka hesapların, kredi kartların, telefon numaran..

Evini derleyip toplayıp taşırken herşeyi kestirip atamıyorsun. Biz yapamadık en azından.. Aileni , sevdiklerini bırakırken sanki arkada bıraktığın o kapamadığın hat, açık duran kredi kartın senin geçmişle bağlantın gibi.. Zamanla hepsi birer birer zaruretini yitiriyor. Ezbere bildiğin şifreleri unutuyorsun. Ve eninde sonunda taşındığın yeni ülke senin evin oluyor..

İşte şimdi benim de evimi iki ay kadar kapatıp, annemin, kardeşimin, mis kokulu yeğenimin yanına gitme zamanım. Çenesi hiç durmayan iki sıpamla yollara düşüp, kah gülerek, kah takışarak önümdeki yazı geçirme zamanım.

Zaman su gibi, döngü hep aynı.. Güzel bir yaz olsun..









LinkWithin

Related Posts with Thumbnails