5 Ocak 2016 Salı

Dişsiz Yılbaşı

Daha bir iki gün önceydi, Evrim Arda'nın dişlerini sormuştu. 

( Evet biz arada sorarız böyle dişi ne oldu, boyu ne oldu, bugünlerde neleri seviyor, neleri okuyor, nelere kızıyor.. Bir ucu anne merakları ise bu soruların, diğer ucu da elinde doğan bebenin nasıl büyüdüğünü, nasıl değiştiğini izleme zevkidir ve çok güzeldir. Konu uzar, dişten başlar nerelere gelir ve sen kilometrelerce uzaktaki bir miniği sever, özler, öğrenirsin.. Güzeldir yani.. )

Altta iki diş değişti ama üstlerde ses yok demiştim. Üzerine bastıkça sızlıyor ama sallanmıyor-du! Bir gecede o diş nasıl düşercesine sallanıp ve yana kayıp, yeni gelen dişe kocaman bir boşluk açtı bilmiyorum! Yılın son sabahına 'Anneee dişimi yutmuşum ben!' diye uyandı çocuk..

Yutmamıştı ama öyle kocaman bir boşluk açılmıştı ki ağzında yutsa da aynı his olurdu eminim. Nitekim  31 Aralık gecesi daha saat 12'yi görmeden düştü o diş. Hay düşmez olaydı! 

Kitledi mi adam kendini banyoya! Yeni dişi çıkana kadar orada kalacakmış! Dişlerinin değişmesini istemiyormuş, bu ne saçma şeymiş böyle! 

Bu arada ev ahalisi de evden çıkmaya hazırlanıyor, plan sahile inip havai fişekleri izlemek. Gel gör ki anne ve Arda banyoda, dişlerin değişmesinin çok normal olduğu üzerine bir yeni yıl konuşması! yapmakta ve konu uzadıkça uzamakta..

Sonunda tabii ki aslında başından beri farkında olduğu üzere yeni dişinin o gece çıkmayacağı ve bir süre eksik dişle yaşayacağını kabul edip çıktı banyodan. Üzgün , kızgın ve huzursuz, yeni yılı sahilde karşılamak üzere arabaya binerken asıl baklayı çıkardı ağzından. Kendini çok çirkin hissettiğinden, bu halini hiç beğenmediğinden bahsetti. 

Anneler, babalar dedim, bir de öğretmenler ve insanı seven arkadaşları, onun nasıl gözüktüğüne bakmaz, her durumda, her haliyle o kişiyi sevmeye devam ederler.. Sanırım duymak istediği buydu, cevap vermedi.

Uzun bir havai fişek şovu izledik, Can'ın sonlara doğru havai fişeklerden korkup , beni arabaya geri sürüklemesini saymazsak, sakin, ılık!, keyifli ve biraz da gözyaşlı bir geceydi. O dişine ağladı, ben onun büyümesine ağladım..

Son günlerde kesinlikle fotoğrafının çekilmesini istemiyor, zaman zaman benim ricamı kıramayıp somurtan pozlar veriyordu. Biz de üstelemiyorduk. Üstüne bir de dişi düşünce fotoğrafa tümden düşman oldu.

Ama ben onun bu dişsiz ve çocuk halini saklamak, 7 yaşındaki Arda'nın bu günlerini de hatırlamak istiyordum. İki gün sonra, çok hoşuna giden bir şeye içtenlikle gülerken babanın gizli kamerasına yakalandı :)

İyi ki de yakalandı, iyi ki de büyüyor ( zira büyümezse, bu 7 yaş kafası ile hayat geçmez:) )
Nitekim bu yılbaşının fotoğrafı budur benim için! 


Yeni yıl sağlıkla, huzurla, iyi haberlerle ve yeni dişlerle gelsin!..

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails