Arda'nın doğduğu gün..
35+6. günde, içeride susuz kalmış, kordonu iki defa boynuna dolanmış olarak doğmuştu bizim sıpa.. Bir hafta süren ama bana hiç bitmeyecekmiş gibi gelen küvez günlerinden sonra, minicik bir bebekle dönmüştük eve..
Bu noktadan sonrasını bilmiyorum:) Benim ilk hamilelik maceram 35+6. günde sona ermişti. Bu sefer de çok çok uzun sürmeyecek gibi duruyor.
Yoldaki tospanın suyu da biraz az ama en azından kordonunun yerinde olduğunu umuyorum :) O da erkenci olacağının sinyalleri gönderiyor.. Haftalar öncesinden indi yerleşti doğum pozisyonuna. Doğum kanalına o kadar girdi girecek ki artık kafa ölçümünü bile alamıyor doktor. Yaklaşık ölçümlere ve tahminlere göre hemen hemen 3 kg..
Hafif bir açılma var ve yanında çok yoğun bir basınç bir de topallayan bir sol bacak..Yine de bir hafta 10 gün daha kendisini içeride rahat ettirebilir miyiz diye oturuyorum, olabildiğince sakin..
36. haftayı doldurup doğmasına rağmen , 28. haftadan itibaren suyu giderek azaldığı için akciğerleri tam gelişmemiş bir bebekti Arda. Sonraki bir hafta aslında anne karnında geçirmesi gereken kritik bir haftaydı, küvezde tamamladı. Her ne kadar bu seferki hamilelik benzer seyretmese de , insanın içinde bir korku oluyor, aynı şeyleri tekrar yaşar mıyım diye..
NST'nin ne kadar can sıkıcı, bunaltıcı olduğunu unutmuşum..Halbuki 28. haftadan itibaren sürekli girmiştim NST'ye. Pazartesi günü nerdeyse bir saat bağlı kaldım o kuşaklara. Her daim tepişen bebeğin uyuyacağı tuttu, o sakin kaldıkça NST süresi uzadı. Arda'dan temkinli doktorum dibine kadar emin olmadıkça çıkarmıyor beni mauyenelerden. Neden az hareket ediyor, yine mi su kaçağı var dedi, bir de ona baktı, çıkmadı birşey. Yarın sabah tekrar gideceğim göbeğimi o alete bağlatmaya, ama bu sefer kitabımla!
Pazar gecesi sıkı bir can acısıyla uyandım, kalksam kalkamıyorum, yatsam olmuyor. Yavaş hareketlerle toparladım kendimi, beyimiz de bir miktar hareket etti ve rahatladım. Pazartesi sabahı NST sonrasında muayeneye girdiğimde, daha ben olanı biteni anlatamadan olay açıklığa kavuştu. Sezeryan dikişinimin sol köşesinde bir darp var, incelmiş dikiş, darp edildim yani!
Evde yapılacak pek birşey kalmadı, zaten sınırlı ve mütevazi bir hazırlık içindeyiz başından beri. İkincilerin kaderi bu mudur?:) Dün sabah üzerimdeki tembelliği atıp, artık daha fazla oyalanmanın da saçma olacağına kendimi inandırıp hastane çantası hazırladım.
Arda küveze girdiği için ben hastane odasında bebekle kalmadım hiç, çantaya ne koyduğumu bile hatırlamıyorum, zaten ihtiyacım da olmamıştı. En çok ihtiyacım olan şey pompaydı o günlerde. Bu sefer her ne kadar olumlu hislerle dolup taşsam da , çok birşey koymadım çantaya.
Kendime pijama, gecelik, çamaşır, bebeğe bir çıkış takımı ve iki tulum.. Başlık, eldiven, çorap, battaniye ve omuz bezi.. Gerisi daha kozmetik ihtiyaçlar..Birşey lazım olursa nasılsa evden alınır gelinir diyerek temel malzemelerden oluşan bir çanta hazırladım. Diyorum ya sanki daha çok kalacak içeride gibi bir rehavet var üstümde. Halbuki Pazartesi günü hastaneden suyun gelirse, kanaman olursa, sancın tutarsa tembihleri ile ayrıldım..
Rehavetime rağmen Arda'ya hafif bir girizgah yaptım dün akşam. Biliyor musun bebeğin gelmesine çok az kaldı, bir kaç gece evde uyuyamayacağımı zaten biliyorsun ama bu arada hem anneannen hem de babaannen ve tabii baban da burada olacak, seni de yanıma getirecekler dedim, bıraktım.
O hiç kaybetmediği, bence 5 yaş ürünü olan, heyecanla kendi devam etti.
Çıkacak yani karnından yatağına mı yatacak???
Evet annecim.
O zaman kucağımıza alabiliriz, biraz da ağlar belki ama dimi?
Evet annecim.
Ve bitti :)
Kucağımıza sağlıkla almaktan başka dileğim ve duam yok. Sonrasında Arda'dan yana çok büyük sorunlar yaşamayacağımı hissediyorum, yine de çocuğa güven olmaz, bakarsın bizim ev bir savaş alanına döner, bilinmez:)
Şimdilik ailece sakiniz, umutluyuz.. Darısı tospayı kucakladıktan sonraya..
35+6. günde, içeride susuz kalmış, kordonu iki defa boynuna dolanmış olarak doğmuştu bizim sıpa.. Bir hafta süren ama bana hiç bitmeyecekmiş gibi gelen küvez günlerinden sonra, minicik bir bebekle dönmüştük eve..
Bu noktadan sonrasını bilmiyorum:) Benim ilk hamilelik maceram 35+6. günde sona ermişti. Bu sefer de çok çok uzun sürmeyecek gibi duruyor.
Yoldaki tospanın suyu da biraz az ama en azından kordonunun yerinde olduğunu umuyorum :) O da erkenci olacağının sinyalleri gönderiyor.. Haftalar öncesinden indi yerleşti doğum pozisyonuna. Doğum kanalına o kadar girdi girecek ki artık kafa ölçümünü bile alamıyor doktor. Yaklaşık ölçümlere ve tahminlere göre hemen hemen 3 kg..
Hafif bir açılma var ve yanında çok yoğun bir basınç bir de topallayan bir sol bacak..Yine de bir hafta 10 gün daha kendisini içeride rahat ettirebilir miyiz diye oturuyorum, olabildiğince sakin..
36. haftayı doldurup doğmasına rağmen , 28. haftadan itibaren suyu giderek azaldığı için akciğerleri tam gelişmemiş bir bebekti Arda. Sonraki bir hafta aslında anne karnında geçirmesi gereken kritik bir haftaydı, küvezde tamamladı. Her ne kadar bu seferki hamilelik benzer seyretmese de , insanın içinde bir korku oluyor, aynı şeyleri tekrar yaşar mıyım diye..
NST'nin ne kadar can sıkıcı, bunaltıcı olduğunu unutmuşum..Halbuki 28. haftadan itibaren sürekli girmiştim NST'ye. Pazartesi günü nerdeyse bir saat bağlı kaldım o kuşaklara. Her daim tepişen bebeğin uyuyacağı tuttu, o sakin kaldıkça NST süresi uzadı. Arda'dan temkinli doktorum dibine kadar emin olmadıkça çıkarmıyor beni mauyenelerden. Neden az hareket ediyor, yine mi su kaçağı var dedi, bir de ona baktı, çıkmadı birşey. Yarın sabah tekrar gideceğim göbeğimi o alete bağlatmaya, ama bu sefer kitabımla!
Pazar gecesi sıkı bir can acısıyla uyandım, kalksam kalkamıyorum, yatsam olmuyor. Yavaş hareketlerle toparladım kendimi, beyimiz de bir miktar hareket etti ve rahatladım. Pazartesi sabahı NST sonrasında muayeneye girdiğimde, daha ben olanı biteni anlatamadan olay açıklığa kavuştu. Sezeryan dikişinimin sol köşesinde bir darp var, incelmiş dikiş, darp edildim yani!
Evde yapılacak pek birşey kalmadı, zaten sınırlı ve mütevazi bir hazırlık içindeyiz başından beri. İkincilerin kaderi bu mudur?:) Dün sabah üzerimdeki tembelliği atıp, artık daha fazla oyalanmanın da saçma olacağına kendimi inandırıp hastane çantası hazırladım.
Arda küveze girdiği için ben hastane odasında bebekle kalmadım hiç, çantaya ne koyduğumu bile hatırlamıyorum, zaten ihtiyacım da olmamıştı. En çok ihtiyacım olan şey pompaydı o günlerde. Bu sefer her ne kadar olumlu hislerle dolup taşsam da , çok birşey koymadım çantaya.
Kendime pijama, gecelik, çamaşır, bebeğe bir çıkış takımı ve iki tulum.. Başlık, eldiven, çorap, battaniye ve omuz bezi.. Gerisi daha kozmetik ihtiyaçlar..Birşey lazım olursa nasılsa evden alınır gelinir diyerek temel malzemelerden oluşan bir çanta hazırladım. Diyorum ya sanki daha çok kalacak içeride gibi bir rehavet var üstümde. Halbuki Pazartesi günü hastaneden suyun gelirse, kanaman olursa, sancın tutarsa tembihleri ile ayrıldım..
Rehavetime rağmen Arda'ya hafif bir girizgah yaptım dün akşam. Biliyor musun bebeğin gelmesine çok az kaldı, bir kaç gece evde uyuyamayacağımı zaten biliyorsun ama bu arada hem anneannen hem de babaannen ve tabii baban da burada olacak, seni de yanıma getirecekler dedim, bıraktım.
O hiç kaybetmediği, bence 5 yaş ürünü olan, heyecanla kendi devam etti.
Çıkacak yani karnından yatağına mı yatacak???
Evet annecim.
O zaman kucağımıza alabiliriz, biraz da ağlar belki ama dimi?
Evet annecim.
Ve bitti :)
Kucağımıza sağlıkla almaktan başka dileğim ve duam yok. Sonrasında Arda'dan yana çok büyük sorunlar yaşamayacağımı hissediyorum, yine de çocuğa güven olmaz, bakarsın bizim ev bir savaş alanına döner, bilinmez:)
Şimdilik ailece sakiniz, umutluyuz.. Darısı tospayı kucakladıktan sonraya..
4 yorum:
O NST'ler falan nasılda unutuluyor...
Ege Bahar'da 37+1 de doğmuştu. Halbuki Pazartesi öğlen 12.30 da NST ye bağlanmıştım ve herşey çok normaldi, Salı gece 00.50 de doğum başladı, sabah 07.50 de kollarımdaydı...Hey gidi hey:)
Hayırla, sağlıkla, zamanında kucağınıza almanız dileklerimle...Herşey çok güzel olsun inşallah...
zor günler çabuk gitmiş çok şükür.. allah size bağışlamış yavrunuzu.. nice nice mutluluklar yaşatsın inşallah hep birlikte.
Allah sağlıklı olarak kucağınıza almayı nasip etsin.Arada çok tatlı maaşallah.Birazda ağlar belki ama dimi dediğine göre o kardeşe hazırlıklı ne güzel
sevgiler
ay bu kadar mı olur Zeynep ya :)günü gününe aynıyız ve hatta kilolar bile aynı bebelerin ve hatta ben de daha bugün kıyafetleri yıkadım, hastane çantasına bez koydum :P pek uyuşuğum neyi bekliyorsam artık :)) haydi bakalım sağlıkla, az kaldı çok şükür..
Yorum Gönder