Ailece çalışıyoruz bu aralar..
Bu tempoya girmeden önce, saat, gidiş - dönüş zamanı üzerine çok düşünmeyeceğiz demiştik Çağlar' la. Çünkü biz ne kadar planlarsak planlayalım mutlaka ortaya sürpriz durumlar çıkacaktı ve biz günün gidişatına göre şekillenecektik. Nitekim öyle de oldu.
Çok plan yapmak strese sokacaktı bizi.
Aman Arda ezilmesin, aman düzeni şaşmasın, aman saatinde karşılayalım derken hepimiz gerilecektik.
Yapmadık, ilk defa kendimizi harap etmeden rutinimizi akışına bıraktık.
Valla da kutluyorum hem kendimi, hem kocamı hem de cüceyi!
Koşturmadığımızı söyleyemeyeceğim.
Hele ki İyi Cücelerin içine girdiğimizden beri sadece 16 gün olmuşken, tabii ki koşturuyoruz.
Bazı akşamlar geç, bazı akşamlar erken çıkıyoruz. Sabahları hazırlık aşamasında evde rüzgar estiriyoruz.
Yeri geliyor servis saatinde evde olabiliyoruz, yeri geliyor Arda biraz daha geç çıkıyor okuldan, olmadı gidip bir koşu alıyoruz ki zaten buna bayılıyor.
Hafta içi zaten okulda ve her zamanki düzeninde gidiyor.
Haftasonları ise uyku düzeni şaşıyor, itiraf ediyorum.
Ne yediğini ne yemediğini kontrol ediyoruz tabii ki ama şu son 15 gündür her öğününe sebze sokuşturmaya da çalışmadım açıkçası.
Evi ise haliyle boşladık, yine de bugün içeri girince bir baktım da kalk gidelim dememiş henüz :)
İnsan her yaşadığı ile tecrübe kazanıyor.
Kendimi tarumar ettiğim, aman da düzenimiz bozulmasın diye ordan oraya çarptığım günlere inat, makul seviyelerde serbest bırakınca - e tabii eldeki yavru da biraz büyüyünce - oldu gibi şimdilik. Evet şimdilik.. Zaman ne gösterecek göreceğiz.
Tabii ki iki kişi olmamızın, Biranda ile sorumluluğu bölüşmemizin, annemin, kardeşimin ve Canan' ın her aradığımızda yanımızda olmasının çok büyük etkisi var.
Arda' ya gelince başından beri herşeyi tek tek anlattık zaten ona, ama yine de kendini çepeçevre kitap ve oyuncak arasında bulmak hiç bir çocuk için kolay değil.
Rüya gibi gelebilir ama öyle değil..
Kitapların hepsine gönlünce dokunabileceğini , bakabileceğini, ona okuyabileceğimizi anladığından beri daha rahatız.
Krizler çıkmıyor değil, yaşına uygun olmayan, yada gerçekten bizim edinmemiz gerekmeyen bir takım şeyleri eve götürmek istediği de oluyor. Her seferinde sabırla anlatıyoruz, herşeyi alamayacağımızı, zaten hiç bir zaman her istediğimize sahip olamayacağımızı.
Zaten oyuncaktan çok binbir kılığa girip, rollerden rol beğenmek her zamanki gibi favorisi..Kitapları canlandırmaya devam ediyor hala.. Tavşandan aşçıya, aşçıdan şovalyeye atlamak ona kolay bize zor, tehizatı toparlamak kolay olmuyor :)
Ailece çalışıyoruz dedim ama oynuyoruz da biraz..
Pazar akşamının kapanışa yakın saatlerinde Çağlar' ın terapisi de Kapla olmuş..
Günler hızlı akıyor bizim için. Durulacağız elbet ama şikayetimiz yok.
Son günlerin en keyifli anlarına dair bir sürü şey var aklımda yazılacak, unutulmasın dediğim..Bir toparlayıp not düşeceğim kendime .. En kısa zamanda..
Bu tempoya girmeden önce, saat, gidiş - dönüş zamanı üzerine çok düşünmeyeceğiz demiştik Çağlar' la. Çünkü biz ne kadar planlarsak planlayalım mutlaka ortaya sürpriz durumlar çıkacaktı ve biz günün gidişatına göre şekillenecektik. Nitekim öyle de oldu.
Çok plan yapmak strese sokacaktı bizi.
Aman Arda ezilmesin, aman düzeni şaşmasın, aman saatinde karşılayalım derken hepimiz gerilecektik.
Yapmadık, ilk defa kendimizi harap etmeden rutinimizi akışına bıraktık.
Valla da kutluyorum hem kendimi, hem kocamı hem de cüceyi!
Koşturmadığımızı söyleyemeyeceğim.
Hele ki İyi Cücelerin içine girdiğimizden beri sadece 16 gün olmuşken, tabii ki koşturuyoruz.
Bazı akşamlar geç, bazı akşamlar erken çıkıyoruz. Sabahları hazırlık aşamasında evde rüzgar estiriyoruz.
Yeri geliyor servis saatinde evde olabiliyoruz, yeri geliyor Arda biraz daha geç çıkıyor okuldan, olmadı gidip bir koşu alıyoruz ki zaten buna bayılıyor.
Hafta içi zaten okulda ve her zamanki düzeninde gidiyor.
Haftasonları ise uyku düzeni şaşıyor, itiraf ediyorum.
Ne yediğini ne yemediğini kontrol ediyoruz tabii ki ama şu son 15 gündür her öğününe sebze sokuşturmaya da çalışmadım açıkçası.
Evi ise haliyle boşladık, yine de bugün içeri girince bir baktım da kalk gidelim dememiş henüz :)
İnsan her yaşadığı ile tecrübe kazanıyor.
Kendimi tarumar ettiğim, aman da düzenimiz bozulmasın diye ordan oraya çarptığım günlere inat, makul seviyelerde serbest bırakınca - e tabii eldeki yavru da biraz büyüyünce - oldu gibi şimdilik. Evet şimdilik.. Zaman ne gösterecek göreceğiz.
Tabii ki iki kişi olmamızın, Biranda ile sorumluluğu bölüşmemizin, annemin, kardeşimin ve Canan' ın her aradığımızda yanımızda olmasının çok büyük etkisi var.
Arda' ya gelince başından beri herşeyi tek tek anlattık zaten ona, ama yine de kendini çepeçevre kitap ve oyuncak arasında bulmak hiç bir çocuk için kolay değil.
Rüya gibi gelebilir ama öyle değil..
Kitapların hepsine gönlünce dokunabileceğini , bakabileceğini, ona okuyabileceğimizi anladığından beri daha rahatız.
Krizler çıkmıyor değil, yaşına uygun olmayan, yada gerçekten bizim edinmemiz gerekmeyen bir takım şeyleri eve götürmek istediği de oluyor. Her seferinde sabırla anlatıyoruz, herşeyi alamayacağımızı, zaten hiç bir zaman her istediğimize sahip olamayacağımızı.
Zaten oyuncaktan çok binbir kılığa girip, rollerden rol beğenmek her zamanki gibi favorisi..Kitapları canlandırmaya devam ediyor hala.. Tavşandan aşçıya, aşçıdan şovalyeye atlamak ona kolay bize zor, tehizatı toparlamak kolay olmuyor :)
Ailece çalışıyoruz dedim ama oynuyoruz da biraz..
Pazar akşamının kapanışa yakın saatlerinde Çağlar' ın terapisi de Kapla olmuş..
Günler hızlı akıyor bizim için. Durulacağız elbet ama şikayetimiz yok.
Son günlerin en keyifli anlarına dair bir sürü şey var aklımda yazılacak, unutulmasın dediğim..Bir toparlayıp not düşeceğim kendime .. En kısa zamanda..
1 yorum:
Görmemişim ki ben bu yazıyı...
Arda kuzusuna benden tam puan!
Yorum Gönder