12 Mart 2012 Pazartesi

Van Gogh ve Tülbent Sakal





Pearson Yayıncılık' ın beş kitaplık ressamlar serisinden ilk olarak Van Gogh ve Ayçiçekleri' ni okurken, eğer olur da içi ısınırsa Van Gogh' culuk oynayacağını adım gibi biliyordum, beğenmezse de bir daha yüzüne bakmayacağını.. 
Bir süre önce kendi yaptığı resimleri beğenmediği için ağlamaya ramak kalan hallerine çözümü nasıl buluruz diye düşünürken, Evrim bu seriden bahsetmişti. O sorunu biraz bu kitaplardan uzaktan uzağa feyz alarak, biraz da kara tahtaya çiz - beğenmezsen sil yöntemi ile çözdük, unuttuk gitti. Van Gogh' u okumamız ise bundan bayağı sonraya rastladı.
Van Gogh evimizin sevilen bir ferdi bir süredir. Kitapla tanıştıktan hemen sonra Van Gogh Alive sergisi açıldı. Güzel rastlantıydı :)
Bu haftasonu sergiyi de 'izledik'. 
İzledik diyorum çünkü gezmek için değil izlemek için tasarlanmış bir nevi gösteri gibiydi. Salonun dört bir yanına - zemin dahil -  yerleştirilmiş perdelerden eş zamanlı olarak Van Gogh tabloları hareketli bir şekilde akıyor, görüntülerin bazıları minicik bir ayrıntıdan başlayıp tablonun bütününe doğru giderken, bazılarında bütünü görüp, resim üzerindeki bazı şeylerin bir anda hareketlendiğine şahit oluyorsunuz ve sergiyi dolaşmak yerine olduğunuz yere çöküp etrafınızda uçuşan tabloları izliyorsunuz.
Hal böyle olunca, bir de sergi girişinde, Ayçiçekleri ve Yıldızlı Gece tablolarını dev boyutlarda görünce, Camille' in babasını uçuşan tabloların arasında yakalayınca bizim sıpa coştu. Bir süre sonra ben salondan çıktım, O hala içeride ama ben daha izliyorum diyerek babasını oturtmaya çalışıyordu.

Kitaplara gelince henüz sadece Van Gogh ve Ayçiçekleri ile Claude Monet ve Sihirli Bahçesi' ni edindik. Bunlardan başka aynı seride Picasso ve Atkuyruğu Saçlı Kız,Degas ve Küçük Dansçı, Leonardo ve Uçan Çocuk kitapları var. 
Monet aynı ilgiyi görmedi Arda' dan ama ben onu da beğendim. Metni biraz daha uzun, hikaye azıcık daha yavaş.. Bu da şimdilik sevmemesi için yeterli bir neden zaten. Ve renkler tabii, Van Gogh' un sıcacık sarısı, canlı resimleri daha ilgi çekici, akılda kalıcı sanırım..
Bu serideki kitapların içinden bir de CD çıkıyor. Hikayeyi ve ressamın özgeçmişini bu CD' den de dinleyebiliyorsunuz.    
CD' li ve sesli kitapları sevemedim ben ama hızla çoğalıyorlar. 
Arda'nın göz ve kulak aşinalığı kazanmasına gelene kadar asıl ben bilmediğim bir sürü şey öğrendim bu kitaplardan. İşte bu yüzden CD' lerine rağmen önerebilirim bu seriyi ve gidebilirseniz sergiyi..




Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails