Bu sabah uyanamanın verdiği ağırlığı bir öksürük krizi ile bertaraf etmiş , tıkalı burnum ve kulaklarımla, Arda kucağımda otururken, onun meme emmesini ve televizyona arkası dönük olmasını fırsat bilip bastım kumandanın düğmesine. Kendi derdimize dalıp dünyadan bir haber kaldığım suratıma çarpıldı. İlkokul çağlarında bir çocuk bir enkazın altına girmeye çalışıyor , orada durmaya, orada oturmaya çalışıyor. Kimbilir neyi kimi bırakmış orada?
Kucağımdaki güzelliğe, başımın üstündeki çatıya hatta tıkalı burnuma bile bin defa şükrettim ama gözümün önünden de gitmedi O' nun çırpınışı.
Başka zaman olsa kerpiç evlerden girer İstanbul' da hala onarılmayı yada yıkılmayı bekleyen binlerce hasarlı binadan çıkardım ama bu sabah o çocukta kaldım. Daha ötesine gidemedim,, Ama o çocuk kalmasın orda, aklından da anısından da silsinler toz toprak kokusunu. Gülen yüzü ve bir topu olsun en kısa zamanda , lütfen olsun..
2 yorum:
Ah be Zeynep, umarim tum dileklerin gercek olur
Umarım, umarım..
Yorum Gönder