22 Mart 2012 Perşembe

Kutuplar, Dünyalar, Diyaloglar, Diyaloglar..

- Anne bugün ne?
- Salı Arda' cım.
- Öyle değil. Hani Bugün, yarın diyoruz ya. Bugün nasıl bir şey?
- Hımm.. Hani sabahları güneş doğuyor uyanıyoruz, sonra akşam olunca güneş batıyor uyuyoruz ya, işte sabahtan akşama kadar geçen süre bugün..
- Tamaaam, anladım :) ( ve yeni bir şey öğrendiğindeki kesik gülüşler..)
( Tabii ki söylediğim doğru bir tanım değil, ama o an için geçmişte olan her olayı dün olmuştu diye anlatan bir çocuğa yetecek kadar doğru gibi geldi bana )
------------------------------------------------------------------------------
Yemeğin sonundaki tatlıyı yemek uğruna, lokmaları çiğnemeden yuttuktan ve tatlısını da fazlasıyla yedikten sonra, gözü hala geri kalan tatlıda,
- Onları kim yiyecek anne? ( kalan tatlıyı gösterir )
- Ben yiyeceğim, baban yiyecek...
- Ama sen yemeğini bitirmedin daha anne ( ki evet yemeğim tabağımda olduğu gibi duruyordu ), tatlı yiyemezsin !
-------------------------------------------------------------------------------
Salih amcası Arda' yı kızdırır. Yaptığı puzzle'ı bozar ve yeniden yapamıyormuş gibi yapar. Arda devamlı parçaların doğru yerini göstermekte ama sözünü dinletememektedir, sonunda patlar:
- Aaaa! Bir dakika izin ver, ben bir yapayım sen de seyret , öğrenirsin böylece, tamam mı?
Salih Amca:  Yok ben kendim yapmak istiyorum.
- Sabrediyorum, ama yapamıyorsun!!
diyerek puzzle ini toplar ve gider..
--------------------------------------------------------------------------------
- Anne noel baba kimin babası?
- ??? Bilmem ki sence kimin babası?
- Bence karların bir de geyiklerin!
--------------------------------------------------------------------------------
Benim için uzun sayılacak bir süre süren penguen takıntısı yerini kutupları ve kutup hayvanlarını meraka bıraktı.( Her ne kadar penguenler arada hortlasa da!!.. )
Ancak durum sadece kutupları merak etmekle sınırlı kalmıyor. Dünya resmi, fotoğrafı yada dünyaya benzettiği herhangi bir şeyi gördüğü anda çok seviniyor. Anne bak dünya, kutupları nerede? diyerek konuya giriyor.
Bir ara kutuplara gitmek istediği ama gidemeyeceğimizi anlattığımız, bunun üzerine ağlamamak için kendini zor tuttuğu bir kaç gün yaşadık. Şimdi ise olayı daha geniş ama daha kafası karışmış şekilde devam ettiriyor.
-Anne ben uzaklara gitmeyi çok severim biliyor musun? ( konuya giriş için yol yapmak buna deniyor )
- Öyle mi anneciğim?
- Evet mesela kutuplara gitsek?
- Annecim kutuplar çok uzak ve çok soğuk, gitmemiz mümkün değil.
- O zaman dünyaya gidelim?
- Arda' cım dünyadayız zaten.
- Ama kutuplar da dünyada , bak burda kutup yok?
- Annecim dünya çok ama çok büyük. Biz dünyanın bir ucundayız, kutuplar başka bir ucunda. Göremeyiz ki..
- Burası dünya değil anne dışarısı.
- Arda' cım hepimiz dünya gezegeninin üzerinde yaşıyoruz.
- Dünya nerde peki? ( ve başa sarar..)
- Uzayda Arda' cım.
 (vee hatlar iyice karışır..)
Ama sanırım yavaş yavaş kafasında bir resim oluşmaya başlamış olmalı ki, bugün 'burası da Dünya mı ?' diye sormaya başladı. Buradan Demir' e sesleniyorum, gel de bir anlat arkadaşına durumu ne olur be kuzum? :))






2 yorum:

Tarkanın Annesi dedi ki...

bayılıyorum şunların dumur eden hallerine:)Kutuplar ha:)

Itır dedi ki...

Bu son diyalog bizde de mevcut, hatlar karışık..anlatması da pek zor :)

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails