6 Aralık 2013 Cuma

İlk 4 Ayda İşimize Yarayan Ürünler

Can 4 aylık oldu.
4. ayının bitmesiyle biraz değişti.
Daha seyrek emer, daha çok ayık kalır, daha çok güler , konuşur oldu. Yatmaya ve yüzüstü bırakılmaya pek tahammülü olmayan,sırtını bize dayamışken kafasıyla kendini öne itip oturmaya çalışan bir hal aldı son günlerde.
O değişince ihtiyaçlar, kullandığımız eşyalar da değişiyor yavaş yavaş.
Şöyle bir bakınca artık yakın zamanda kullanımdan çıkaracak olduğumuz ama şimdiye kadar işimize yaramış eşyaları paylaşmak istedim.

Portbebe

Çoktan modası geçmiş, bu hantal ve büyük alet Arda'dan kalma bizde.
Arda doğduğu zaman oturduğumuz evde yatak odamıza bebek yatağı sığmıyordu. Portbebeyi pusetin üstüne takıp yatağın yanına çekiyorduk. Böylece gece burnumun dibinde yatmış oluyordu. Arda minik de bir bebek olduğundan hemen hemen 4 aylık olana kadar sığmıştı onun içine.
Can'da ise karyolasını yatak odasına koyduk. İlla odasında yatsın gibi bir diretmemiz de olmayınca  oda bile yapmadık yavrucağa ilk anda :) Hatta şundan çok aradım, o zaman bulamadım. Bulsaydım hiç düşünmez alırdım.
Sonra hastaneden eve gelince baktım bu portbebe yine de evin içinde işe yarayacak gibi duruyor. Yine pusetin üstüne takıp evin içinde odalar arası götürdük. Geceleri yatağa yanaştırıp bir süre beşik gibi kullandık. Ama bu sefer ömrü çok uzun sürmedi. 2 ayı dolmadan Can'ı yatağına aldık,çünkü portbebenin içinde rahat edememeye başladı geceleri.
Ve evimize geldiği günden beri yani neredeyse 6 senedir sadece bir kere sokağa çıktık bununla. Onda da Can henüz gerçekten minikti ve kahvaltıya gittiğimiz yerde ağaç altında rahat rahat yatağında gibi uyumuştu içinde.
Diyeceğim o ki edinilmesi gerekmeyen aksine çok yer kaplayan ama bunca gereksizliğine karşın bizde iki sefer kullanım yeri bulan bir eşya oldu portbebe. Yine de ilk fırsatta evden gönderilecek listenin başında kendisi artık :)

Sling

Bu da ilk çocuktan içimde ukte kalmış olsa gerek :)
Evde bir adet Ergo kanguru olmasına rağmen heves edip aldığım ve asla pişman olmadığım bir bebek eşyası oldu.
İlk önce bağlamasından gözüm korktuğu için Neko'nun  bağlanmış wrap slingini aldım.
Bir arkadaşım da benim aldığımdan habersiz klasik slingini getirdi. Oldu mu sana evde iki adet sling? Seç beğen bağla tospayı..
Can üç ayını doldurana kadar ikisini de tepe tepe kullandım diyebilirim. Bağlanmış olanı genelde sokakta kullandım. Daha az esnediğini ve bebeğin daha sıkı ve yukarıda durduğunu hissettiğim için. Ama bu benim hissiyatım, klasik slingle de çok rahat edenler var. Bağlanmış slingin tek dezavantajı  bana göre sırtınıza denk gelen fermuarların fazladan kalınlık yapması.
Diğerini ise genelde evde ve gece uyanmalarında kullandık.
İlk üç ayda uyunamayan bütün uykular, gaz sancıları, sadece kucak istemekten başka derdi olmadığı mızmız saatler, Arda'nın ilgi istediği Can'ın hayatta yatmam dediği saatler, hepsi slinglerin içinde geçti.
Ekim ayında 2 aylık bebeğimizle bir de tatil planlayınca, Can bütün akşam uykularını dışarıda slingin içinde uyudu. Son günlerde pek sık kullanmıyordum ki bugün bir kere daha işlevini kanıtladı. Can ile hızlı bir ikea turu yapmamız gerekiyordu. Karnı tok, altı temizdi, biraz uykusu gelmişti ve pusetin içinde mızmızlanmaya başlamıştı. İkea' ya girmeden önce uzunca bir süre açıkhavada güneş aldığımızdan normalde dışarıda çok zor uyumasına rağmen slingi taktığımda uyuyacağını düşündüm. Hemen orada reyonun orta yerinde Can'ı üstüme sarıverdim. Ağzına da emziğini verdim vee çocuk bir anda canlandı.Yine uyumadı yani:) Ama mızırdayan çocuk gitti, anne kucağından etrafa cin cin bakan, gelene geçene emzik altından gülücükler atan bir çocuk geldi. Bu bana epey vakit kazandırdı. Kasaya geldiğimizde, anne kucağına ve bol uyarana doyduğu için pusetine koyunca hiç sorun çıkarmadı ve sessiz sedasız eve kadar geldik.
Ergo'da da aynı huzuru yakalayacağımızı düşünüyorum. İlk Ergo denemesini benim yanlış bir zamanlamada yapmamdan dolayı istememişti. Ama dün sabah Arda'yı okula götürmek için Can'ı Duygu'ya bırakmam gerekti. ve döndüğümde Duygu'nun Barış küçükken tepe tepe kullandığı, atmaya, vermeye kıyamadığı ergosunun içinde mışıl mışıl uyuyordu..
Diyeceğim o ki, çocuğu ve anneyi rahat ettiren ve tabii ki ikisinin de kas ve kemik sağlığını koruyan kangurular candır. Kullanınca pişman olmazsınız..

Sling - Puset Örtüsü
x
 
Ekim'in ikinci yarısı sıcak bir yere tatile gitmemize rağmen akşamları sling içinde uyuyacağını tahmin ettiğim sıpayı neye nasıl sararım diye düşünüp bu Neko sling örtüsünü aldım. İçi peluş, dışı su geçirmez malzeme, kapüşonu var, üstelik cepli daha ne olsun..derkeen bir baktık ki bu örtü bizim Chicco anakucağına da Mothercare'in baston pusetine uydu.Ve sanırım boyun kısmındaki uzatılabilen kemeri ve ayak kısmındaki lastikleri ile her türlü pusete ana kucağına da uyacaktır.
Şimdi dışarı çıkarken olmazsa olmaz bir parça benim için. Bu fotoğraf geçtiğimiz hafta çok soğuk bir günde çekildi. Ama bugün Can'ı sadece tulumu ile bu örtünün altında gezdirdim. Başka hiç bir örtüye de ihtiyaç duymadık.

Mothercare Müslin Bez


Mothercare'in Türkiye sayfasındaki ürünlerin arasında yok bu bezler ama mağazalarında var.
Arda doğduğunda tanışmış o zaman 7'li bir paket almıştım. O bezleri banyo sonrası kurulama bezi olarak-çok güzel su çekiyor- yatıracağım yere altına sermek için, sıcak günlerde üstünü örtmek için,yeri geldiğinde omuz bezi olarak, puset örtüsü olarak, biraz büyüdüğünde sadece saçlarını kurulamak için ve daha pek çok amaçla kullandık.
Son son Arda onlardan kendine pelerin ve sakal yaparak ömürlerine ömür kattı bizim evde. Yanlış bilmiyorsam 90x90 cm büyüklüğündeler. Renklileri, desenlileri, düz beyazları var.
Can doğmadan önce gidip bir set daha aldım. Evde müslin bezden geçilmiyor ama gerçekten çok ama çok kullanıyorum.


Ev Tipi Anakucağı


Bunu Can doğduktan sonra ihtiyaç hissettiğim için aldım. Alırken de FisherPrice'ın en basit ve en ucuz modelini seçtim. Gerçekten üzerine binbir oyuncak ve özellik ekleyerek çok detaylı modeller yapmışlar.
Bana evin içinde rahat hareket ettirebileceğim, hafif, çocuğu çok azıcık dik tutan bir şey gerekiyordu. Can hem çok kucak seviyordu, hem de kusmamasına rağmen sürekli midesinden ağzına az miktarda süt geliyor ve onu devamlı rahatsız ediyordu. Bundan kaçış için ya uzun sürelerle kucağımızda dik tutmamız yada biraz dik bir pozisyonda yatırmamız gerekiyordu.
Gaz sancılarının olduğu dönemde sallanmak da bir süre çözüm oluyordu. Omuzumda saatler boyu sallanarak dolaşmak zaman zaman çok yorucu oluyordu. Tüm bunlar yüzünden acaba anakucağı beni biraz rahat ettirirmi diyerek çok düşünmeden- bir nevi can havli ile :))- internetten sipariş verdim.
Çok kullandık hala da kullanıyoruz.
Tepesine takılan sesi ve ışığı olmayan sadece sallanan oyuncakları Can'ın ilk oyuncakları oldu. Hala da o zebraya duyduğu aşkı bana duyduğunu sanmıyorum :) Bunun içinde sallamaya ihtiyaç duymadık, çünkü çocuk hareket ettiğinde kendisi zaten hafif hafif sallanıyor, bu da ona yetiyor.
Artık yukarıda saydıklarımın pek çoğu geçerli değil ama şimdi sabahları abi hazırlanırken onu da buna oturtup yanımıza alıyoruz. Yemeklerde bize anakucağının içinde eşlik ediyor. Bana mutfakta anakucağının içinde ahbaplık ediyor.
Bazen içine koyup Arda'nın odasına götürüyorum. Arda oynarken hayran hayran seyderiyor.
Ama yavaş yavaş ömrünü dolduruyor sanki. Çünkü bebek hareketlendikçe anakucağını da şiddetle sallayabiliyor. Mutlaka yere koymak gerekiyor, koltuk vs üstünde asla cesaret edemiyorum bırakmaya. Bir de bebek ağırlaştıkça bebeği dik tutma fonksiyonunu yerine getiremiyor haliyle.
Yine de ilk 4 ayda evde yalnızken özellikle çok işime yaradı.



Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails