Anneannem bu sefer İzmit' te ve tekrar hastanede..
Bu hastane günleri bambaşka şeyler düşünmeme yol açıyor ve biliyorum ki bu düşüncelerin hepsi çok sağlıklı değil..
Bir yandan haftasonlarını sayıyorum.
Sayıyorum çünkü haftasonu yoğun çalışıyoruz ailecek.. Hangi haftasonu bir koşu gidip anneme el verebilirim acaba diye düşünüyorum.
Öbür yanım anneanneme üzülüyor..
Diğer bir ucum diyor ki böyle uzaktan olmaz, biz ne yapıp ne edip yakın olmalıyız birbirimize, mesafe olarak yani..Binbir çare üretip sonra üstünü çiziyorum..
Öte yandan annemin sözleri çınlıyor kulağımda, keşke daha çok kardeş olsaymışız diye..
Demek ne çok yük hissediyor ki omuzunda, dayım dibinde olmasına rağmen, iki kardeş el ele ellerinden geleni yapmalarına rağmen, demek daha fazlasına ihtiyaç duyuyor..
Şimdi düşünüyorum, kendi çekirdek ailemden ötede en güvendiğim omuz kardeşim değil midir?
Bırak yaşlanınca anne babaya bakmayı - ki zaten bize baksınlar diye doğmuyor ki çocuklar ve hiç binmesin omuzlarına öyle bir yük diye diliyorum bir yandan - şu son bir senedir bile, her an akıl danıştığım, varlığından güç aldığım kardeşim değil mi?
Sonra kendime dönüyorum..
Bencillik mi olur çocuğumu kardeşsiz bırakmak, ya da geleceğinden çalmak mı olur kardeş sahibi yapmak ? Bunların arasında gidip geliyorum..
Aslında her zaman derinlerde dönüp duran bu düşünceler şimdi su üstüne salınıyorlar, hepsi bu..
Çağlar da ben de farkında olmadan çokça evirip çevirmişiz kafamızda ki bu konuyu, durduk yere bu akşam baktık ki yaşlanınca ne yapar eder de kendimizi kendimizden başka kimseye yük etmeyizi konuşuyoruz. :) Kocamın her zamanki gibi zihni sinir çözümleri de var bu konuda :)
Günlük koşturmaca son hız devam ediyor bir yandan.. Çok şükür ki yaptığım iş şimdi çocuk sesleri ile dolu. Nasıl iyi geliyorlar insana..
Kısacık yaz kapıdan bir bakıyor bir kaçıyor bu arada.
Ne tatil var aklımızda ne de bir mola..Bu yaz mevsiminden tek beklentim, sağlık, ağız tadıyla bir kaç dost buluşması ve Arda' ya okul dışında sağlayabileceğim değişik bir faaliyet. Hepsi budur işte..
Ev aramak, taşınmak bile büyümüyor gözümde şu anda..
Daha başka şeyler büyüyor, ufacık kararlar, küçücük adımlar..
Bu hastane günleri bambaşka şeyler düşünmeme yol açıyor ve biliyorum ki bu düşüncelerin hepsi çok sağlıklı değil..
Bir yandan haftasonlarını sayıyorum.
Sayıyorum çünkü haftasonu yoğun çalışıyoruz ailecek.. Hangi haftasonu bir koşu gidip anneme el verebilirim acaba diye düşünüyorum.
Öbür yanım anneanneme üzülüyor..
Diğer bir ucum diyor ki böyle uzaktan olmaz, biz ne yapıp ne edip yakın olmalıyız birbirimize, mesafe olarak yani..Binbir çare üretip sonra üstünü çiziyorum..
Öte yandan annemin sözleri çınlıyor kulağımda, keşke daha çok kardeş olsaymışız diye..
Demek ne çok yük hissediyor ki omuzunda, dayım dibinde olmasına rağmen, iki kardeş el ele ellerinden geleni yapmalarına rağmen, demek daha fazlasına ihtiyaç duyuyor..
Şimdi düşünüyorum, kendi çekirdek ailemden ötede en güvendiğim omuz kardeşim değil midir?
Bırak yaşlanınca anne babaya bakmayı - ki zaten bize baksınlar diye doğmuyor ki çocuklar ve hiç binmesin omuzlarına öyle bir yük diye diliyorum bir yandan - şu son bir senedir bile, her an akıl danıştığım, varlığından güç aldığım kardeşim değil mi?
Sonra kendime dönüyorum..
Bencillik mi olur çocuğumu kardeşsiz bırakmak, ya da geleceğinden çalmak mı olur kardeş sahibi yapmak ? Bunların arasında gidip geliyorum..
Aslında her zaman derinlerde dönüp duran bu düşünceler şimdi su üstüne salınıyorlar, hepsi bu..
Çağlar da ben de farkında olmadan çokça evirip çevirmişiz kafamızda ki bu konuyu, durduk yere bu akşam baktık ki yaşlanınca ne yapar eder de kendimizi kendimizden başka kimseye yük etmeyizi konuşuyoruz. :) Kocamın her zamanki gibi zihni sinir çözümleri de var bu konuda :)
Günlük koşturmaca son hız devam ediyor bir yandan.. Çok şükür ki yaptığım iş şimdi çocuk sesleri ile dolu. Nasıl iyi geliyorlar insana..
Kısacık yaz kapıdan bir bakıyor bir kaçıyor bu arada.
Ne tatil var aklımızda ne de bir mola..Bu yaz mevsiminden tek beklentim, sağlık, ağız tadıyla bir kaç dost buluşması ve Arda' ya okul dışında sağlayabileceğim değişik bir faaliyet. Hepsi budur işte..
Ev aramak, taşınmak bile büyümüyor gözümde şu anda..
Daha başka şeyler büyüyor, ufacık kararlar, küçücük adımlar..
3 yorum:
sanırım sizde ananeye düşkünsünüz.ben çok severdim ananemi,hep aradım, hep sordum torum olarak belki görevlerimi sorunsuz yaptım.ama o göçüp gidince keşkeler yinede bitmiyor,btmedi.allah şifalar versin...
çok geçmiş olsun. Bende bloğuma beklerim.
Görüşmek üzere
www.bakbuharika.blogspot.com
Hepinize iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim.. Anneanne nedense bir başka işte..
Suinci kardeş konusunda çok haklısın,ben de giderek o noktaya geliyorum düşündükçe :)
sevgiler..
Yorum Gönder