29 Kasım 2010 Pazartesi

Biz daha trenlere bakmaya gitmemiştik ama..

Pazar gününü yorularak geçirip Pazartesi günü biraz dinlenmeyi uman tek çalışan anne ben değilimdir heralde değil mi?
Cumartesi günkü  park - kum - sahil gezimizden sonra Pazar oğlanla başbaşa kalınca, biraz Kozzy' de Iraz , Turgut ve Rüzgar' ın davullarına vurduk, biraz Tutiş Abya' nın öpücükleri ile yoğrulduk, sonra hava kararınca babayı Meydan' dan almaya gittik ama yorulan bir tek bendim sanırım ki daha otoparka girerken, "beeki , tren vaydıy buda?" diye anneyi kafalama çabalarına girdik. Sonuçta Pazar akşamını atlıkarınca ve tren ikilisi ile kapatıp, geriye kalan pestillerimizi eve taşıdık..
Trene de yalnız bindi ilk defa unutmayalım. Her bir naneyi kendi başına yapacak ya beyimiz,sonra da kabaracak ben yaptım diye.
Atlıkarınca bir puansa, tren on yüz milyon puan bu aralar Arda için. Trene binme isteği kabardıkça kabarıyor. Bir kısa mesafe bulsam da bindirsem diyordum, daha Cumartesi sabahı Çağlar' la arabada Haydarpaşa' ya mı gitsek, trenleri görürdü Arda biz de denize karşı bir çay içeriz diye konuşmuş ama konuşmakla kalmıştık. Keşke gitseymişiz..
Bu sabah duydum ki bir kısmı yanmış Haydarpaşa' nın. İçim cız etti. Çok inmiş binmişliğim de yoktur oradan ama silüeti güzeldir Haydarpaşa' nın. İstanbul' da beş güzel yapı say deseler , ilk aklıma geleceklerden biridir. Vapurdan ayrı güzel gözükür, karadan ayrı. Seneler önce tren garı içindeki bir konsere gitmiştik. Gecesi de ayrı güzel gelmişti.
Çok kötü hissettim kendimi yangını duyunca..
Bir de milyon tane ihmal haberini dinleyince.
Yangını söndürmek için havadan müdaheleye gerek görülmemişmiş ( hadi bunu anlamaya gayret ediyorum, tarihi binaya tuzlu su ile müdahele ne derece uygundur acaba diyerek ) , yangın tadilat yapan şirketin önlemleri iyi almamasından çıkmışmış ama aslında şirketin tadilat izni yokmuşmuş,muş da muş.
Zaten çok zamandır süren bir yılan hikayesi vardı, yıkılacak, otel motel birşeyler yapılacak yerine diye. Hepsini bir araya getirince elimde olmadan yangının sadece yanık kokmadığını düşünüyorum :(
Oğlum trenleri elbet görür de Haydarpaşa' yı görür mü bilemiyorum artık, görse de anlayacak, sevecek , beğenecek kadar büyümesini beklemeyecek Haydarpaşa, bu kesin.

Paylaş

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails