19 Kasım 2010 Cuma

Hiç görmediğim bir miniği özlüyorum

Bu taze fasulye büyüdü, tosun gibi bir tospa oldu da doğdu bile..
2 gün oldu doğalı aslında ama ne yalan söyleyeyim, aklım daha çok annesindeydi ya elim gitmedi, not düşemedim doğduğunu.
Halbuki yüzünü, bakışını,elini, ayağını her halini öyle merak ediyorum ki, hayaller kuruyorum, tahminlerde bulunuyorum.İçim içimi yiyor, mesafeler kısalsa diyorum, kuş olup uçsam, yanıbaşında duruversem diye rüyalarını görüyorum.
Ama bunca kalp çarpıntısına, meraka, sevince rağmen annesinin sesini dolu dolu duyana kadar, her zamanki o neşeli tınısını işitene kadar, yazamadım, hoşgeldin kuzucum diyemedim. Bugün babasının 'yoldayım geri arıyorum sizi, çok iyiyiz 'diye kapattığı telefon, yetmişti içimi rahatlatmaya . Sonra canımın da sesi iyi gelince, o alıştığım gülücük dolu tonlama geri dönünce,,:)
Çok şükür iyiler, çok şükür keyifleri yerinde ve çok şükür sağlıkla kucakladılar miniklerini..
Hoşgeldin kuzucum, bu kocaman dünyaya cin gibi bakan gözlerinle hoş geldin.. Bahtın açık, ömrün uzun olsun, mutluluk hep seninle olsun.
Gelişinle ne çok şey öğrendim kendime dair, şimdi artık seni bilmek, görmek, koklamak istiyorum :)

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails