22 Kasım 2011 Salı

Bir Kahve

Hava buz gibiydi, puseti arnavut kaldırımda itmekten yorulmuştuk, bir de yürümekten,,
Pusetin taşların üzerinde zangır zangır sallanması beşik etkisi yapmış Arda uyumuştu,,
Saat de öyle fenaydı ki, hani uyumasa iyiydi aslında ama o anda uyumasını da istiyordum bir yandan,,
Hava karardı kararacak ama incik boncukçular hala açık,,
Tur otobüsleri gitmiş geriye kendi arabası ile gelenler ve yerliler kalmış sadece,,
Bir ısınsak diyoruz, bir çay, bir kahve deyip oturmadan geçemediğimiz Arasta Cafe' ye giriyoruz, çünkü canımız eve de girmek istemiyor, hava güzel, soğuk ve güzel,,
Sütlü nescafe istiyorum, bir yandan da şimdi sıcak suya süt damlatıp getirecekler çay mı içseydim diye düşünürken bu tepsi önüme konuveriyor,,
Hazine bulmuş gibi seviniyorum!
Daha fazla keyif isteme hakkım yok, zaten daha fazlasına da gerek yok,, Buz gibi havada, yorgunluğun üstüne nasıl iyi geliyor o kahve,,
İşte şimdi de kendime öyle güzel bir kahve yapacağım, kırmızı dalım yok ama komik çubuklarım var kahve karıştırmalık, onlardan birini de içine atacağım,,
Ve dileyeceğim: o kahve öyle iyi gelsin ki bana , yapılacakları bir çırpıda sıraya dizivereyim, bir dee hani o habire aradığım daldan dala uçtuğum da bir tülü konamadığım durağı hemencecik buluvereyim, olmaz mı? :)
Hadi bakalım..


Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails