Bu yılın henüz at, koyun, sinek her ne ise adı konmamış yeni grip virüsünü eve misafir ettik, hem de yılbaşı yemeğine..
Ben kendisine Ördek Gribi diyorum, çünkü yayılmış, halsiz, paytak bir yürüyüş ve devamlı burun çekmekten yukarı kıvrılmış bir ördek ağzı geldi yerleşti evin erkeklerine..
3 günün sonunda şimdiye kadar ki her hastalıkta olduğu gibi normale döneceğimizi sanarken - yani ateş düşecek ve baygın gözler açılacak, sümükler ve öksürük baki kalacak derken - ateş kendisini 37, 5 ' a sabitledi ve gözlerdeki o baygınlık geçemedi bir türlü..
Dün burnundan aldıkları örnekle tamam dediler influenza A bu..
Eee ne peki?
Grip işte..
Gerçek grip, hani öyle soğuk algınlığı, bilinmedik bakteri mikrop birşey değil, bildiğin grip..
Kaldırmıyor ayağa..
Ne oğlanı , ne babasını..
İlacı filan da yok,, Bol sıvı, çok öksürürse yada burun pek fena tıkanırsa bildiğimiz çözüm önerileri..
İçimi huzursuz eden cümleler ise:
'Nasıl seyrettiğini bilmiyoruz bu sene. Geçen seneki hafifti. Bu sene önümüze gelen çok ağır iki vakaya Tamiflu verdik ama hafif gidiyor gibi genelde. Olur da ishal, yüksek ateş, çok halsizlik, kusma vs olursa bizi haberdar edin. Ama olmazsa da haberdar edin ki nasıl seyrettiğini bilelim'
Peki ederiz dedik çıktık.
Bizden öğrenecekler öldürüyor mu güldürüyor mu diye..
Evdeyiz..
Gözleri az daha açık bugün.. Biraz daha çok ayakta, en azından oyun oynayabilecek kadar enerjisi var..
Pis bir öksürük, su gibi, şeffaf akan bir burun..Ateş hala 37 ile 37,5 arası gidip gelmekte..Ne aşağı iniyor ne de yukarı çıkıyor..
Herşeyden öte, ne var ne de yok diyebileceğimiz şu ateş sıkıyor canımı.
Bu sabah 5. gün bitti, Hülya Hanımdan öğrendiğimiz parmak hesabıyla..
Evin her yanında tuvalet kağıtları, ıhlamur bardakları..
Dolapta habire balı süzülen bir siyah turp..
Neyse dünkü açıkhava turunu kısa kesmek isteyen şu aşağıdaki bakışlardan sonra, bugün en azından gıdıklamaca oynayacak neşesi var ya buna da şükür..Bir de düne nazaran öksürükle 5 dakikada bir delinmeyen öğle uykusu.. En azından..
Çağlar' ın gidişattan anladığımız, halsizlik, ateş, eklem ağrısı, arada üşüme ve birkaç gün sonrasında eklenen burun akıntısı ve öksürükle seyrediyor bu meret. Öyle üç günde de terketmiyor geldiği yeri..Bir de fena ve hızlı bulaşıyor aman dikkat..
Nasıl seyrederse seyretsin de bir an önce gitsin,,
Daha ben hasta olucam sıramı bekliyorum, değil mi ama?
Ben kendisine Ördek Gribi diyorum, çünkü yayılmış, halsiz, paytak bir yürüyüş ve devamlı burun çekmekten yukarı kıvrılmış bir ördek ağzı geldi yerleşti evin erkeklerine..
3 günün sonunda şimdiye kadar ki her hastalıkta olduğu gibi normale döneceğimizi sanarken - yani ateş düşecek ve baygın gözler açılacak, sümükler ve öksürük baki kalacak derken - ateş kendisini 37, 5 ' a sabitledi ve gözlerdeki o baygınlık geçemedi bir türlü..
Dün burnundan aldıkları örnekle tamam dediler influenza A bu..
Eee ne peki?
Grip işte..
Gerçek grip, hani öyle soğuk algınlığı, bilinmedik bakteri mikrop birşey değil, bildiğin grip..
Kaldırmıyor ayağa..
Ne oğlanı , ne babasını..
İlacı filan da yok,, Bol sıvı, çok öksürürse yada burun pek fena tıkanırsa bildiğimiz çözüm önerileri..
İçimi huzursuz eden cümleler ise:
'Nasıl seyrettiğini bilmiyoruz bu sene. Geçen seneki hafifti. Bu sene önümüze gelen çok ağır iki vakaya Tamiflu verdik ama hafif gidiyor gibi genelde. Olur da ishal, yüksek ateş, çok halsizlik, kusma vs olursa bizi haberdar edin. Ama olmazsa da haberdar edin ki nasıl seyrettiğini bilelim'
Peki ederiz dedik çıktık.
Bizden öğrenecekler öldürüyor mu güldürüyor mu diye..
Evdeyiz..
Gözleri az daha açık bugün.. Biraz daha çok ayakta, en azından oyun oynayabilecek kadar enerjisi var..
Pis bir öksürük, su gibi, şeffaf akan bir burun..Ateş hala 37 ile 37,5 arası gidip gelmekte..Ne aşağı iniyor ne de yukarı çıkıyor..
Herşeyden öte, ne var ne de yok diyebileceğimiz şu ateş sıkıyor canımı.
Bu sabah 5. gün bitti, Hülya Hanımdan öğrendiğimiz parmak hesabıyla..
Evin her yanında tuvalet kağıtları, ıhlamur bardakları..
Dolapta habire balı süzülen bir siyah turp..
Neyse dünkü açıkhava turunu kısa kesmek isteyen şu aşağıdaki bakışlardan sonra, bugün en azından gıdıklamaca oynayacak neşesi var ya buna da şükür..Bir de düne nazaran öksürükle 5 dakikada bir delinmeyen öğle uykusu.. En azından..
Çağlar' ın gidişattan anladığımız, halsizlik, ateş, eklem ağrısı, arada üşüme ve birkaç gün sonrasında eklenen burun akıntısı ve öksürükle seyrediyor bu meret. Öyle üç günde de terketmiyor geldiği yeri..Bir de fena ve hızlı bulaşıyor aman dikkat..
Nasıl seyrederse seyretsin de bir an önce gitsin,,
Daha ben hasta olucam sıramı bekliyorum, değil mi ama?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder