Dün sabah Arda için de bizim için de çok eğlenceli ve ilginçti. MusicTogether' daki ilk dersimize katıldık. Sabah bir koşturma içinde çıktık evden. Çağlar gece 3 buçuk civarı gelmiş olmasına rağmen 8 de uyanarak, saat 10.30 daki derse bizi yetiştirdi. Ne gaddarım niye kaldırıyorum adamı sıcak yatağından diyeceğim ama diyemiyorum, gerekçelerim var! :)
Birincisi kendi arabamın ciddi ve acil bakıma ihtiyacı var, Arda' yı onunla bir yere götürmek istemiyorum. Çocukla yolda kalma ihtimalini göze alamıyorum. İkincisi Çağlar' ın şirket arabası geçici olarak değişti ve bu seferki manuel, benim gibi yalandan bir şoför için manuel araba kullanmak hele de çocuk varken zor.. E kocacım da defalarca Arda ile gerekli yerlere gidip onu ellemediğim zamanları saymış olacak ki, mızırdanmadan uyandı :) itiraf ediyorum gece 3 civarlarında sabahki uyandırma faslından korkarak yatmıştım :(
Uyanma faslını uzatmamın nedeni girdiğimiz derste Arda' dan ve tüm çocuklardan çok anne va babaların dans ediyor olması :) Bir ara Çağlar bu tempoya dayanamaz kaçar dediysem de o kadar eğlenceliydi ki ortam gidemedi..
Öncelikle orada olma sebebimiz:
Arda' nın ev dışındaki çekingen ve suratsız hallerine bir çözüm aramamızdı. Oyun gruplarındaki ' Haydi herşeyi birlikte ve hemen şimdi yapalım!' uygulamasının Arda için uygun olmadığını, onun kendini özgür hissedip canı istediğinde katılabileceği bir ortam olması gerektiğini düşünüyordum.
Geçen hafta Yapıncak Hanım' la konuşurken, müzik evet önemli ama benim derdim Arda'nın çekingenliğini bir nebze olsun kırması dediğimde bana çok doyurucu cevaplar vermesi, çocukların serbest bırakıldığı ve iştirake zorlanmadığı bir aktivite olması, karma yaş uygulamasının olması ve Yapıncak Hanım' ın sanki önceden tanışıyormuşuz hissiyatını bende bırakması karar vermemizi kolaylaştırdı.
Bahar döneminin en kalabalik sınıfı sanırım Cumartesi 10.30 dersi. Full kadro var mıydı bilmiyorum ama yeterince kalabalıktı. 5 buçuk aylık taptalı Leyla bebekten başlayarak 5 yaşına kadar bir çok kuzu vardı. Arda küçükten büyüğe yaş sıralamasında sanırımki 3. filandı. Dersin başlangıcında Yapıncak Hanım' ın yaptığı kısa açıklamalar bizim doğru yerde olduğumuz duygumuzu pekiştirdi. 'Çocuklarımızın modeli bizleriz. Bizim katılımımız onlara cesaret verir, örnek olur ve onların en sevdiği ses anne babalarının sesidir. Sizi duysunlar görsünler ve kesinlike haydi yapalım vs demeyelim. Başkalarına ve daha küçüklere zarar ve rahatsızlık vermedikleri sürece ders süresince hareketlerinde özgür bırakabiliriz.'
Sonuçta 1 saate yakın şarkı söyledik dans ettik, bir sürü kuzu sevdik, ortamın sıcaklığından , aktivitenin amaçladıklarından memnun kaldık ve mutlu ayrıldık.
Bu süre boyunca Arda bizi çok ama çok şaşırttı. Kucağımdan inmeyeceğini düşündüğüm tospa dersten önce 3 dakika bile sürmeyen bir aralıkta bacağıma yapıştı, etrafı izledi ve ipleri kopardı. Ders sonuna kadar ortalıkta koştu. Herkese kendini öptürdü, danslar esnasında bizi göremediği aralarda onu kapıp kucaklayıp sevenlere , yanımıza getirenlere en ufak huzursuz bir tepki vermedi. Bütün çocuklarla birlikte müzik aletlerini sepetlerden aldı ve yine onlarla birlikte yerine koydu. Sınıfın en minik üyesine hayran hayran bakıp , sevmek istedi, cici yaptı. Şarkılarda el çırptı, kucağımıza alıp dans etmek istediğimizde hayır yerde olucam diyerek kendi dansını kendi etti :) Evet beni yalancı çıkardı. Çok şaşırttı ama bir o kadar da mutlu oldum huzurlu ayrıldım oradan. Önümüzdeki haftalarda huysuz yüzünü gösterecektir belki ama ilk derste korkularımı yersiz çıkardı ya, bu bana yetti şimdilik :)
Biz acemilikten tabii fotoğraf filan çekemedik, ders sonrasında kendimizi sahile attığımızda fotoğraf makinesi aklımıza geldi. Fotoğraflar da günün sahil bölümünden..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder